GEBELİK OLUŞMASI İÇİN NELER GEREKLİDİR?
Erkekte normal sayıda ve özellikte sperm imalatı,
Sperm kanallarının açık ve yeterli işlevi,
Kadında yumurta hücresi imalatı,
Kadında yumurtayı ileten tüplerin açık olması,
Yumurtlama günlerinde cinsel ilişki,
Sperm ve yumurtanın buluşması ve döllenme,
Döllenmiş yumurtanın yerleşmesine uygun rahim işlevi,
Döllenmiş yumurtanın, rahme yerleşip embriyo ve fetus (cenin) halini alışı,
Gelişimini bitirmiş bebeğin doğumu.
SPERM İMALATI
Erkek üreme hücresi olan sperm testislerde üretilmektedir. İmalat kadınlardakinden değişik olarak buluğ çağında başlayıp hayatın sonuna kadar devam eder. Keza kadın periyodunda ayda bir sefer yumurtlama (ovulasyon) ile bir adet (seyrek birkaç) yumurta hücresi (ovum) oluşmasına karşın, erkekte sperm imalatı daimidir.
Doğumda erkek yumurtalarında sperm üretecek ana sperm hücreleri (spermatogonium) bulunur. Ergenliğe kadar bu hücreler suskunca beklerler. Ergenlikte beyinden salgılanan hormonların (FSH, LH) artışı ile yumurta içindeki ana sperm hücrelerinde ayrılma başlar. Oluşan yeni hücreler de çeşitli ayrılma, gelişme ve farklılaşma mertebelerinden geçerek sperm haline gelirler.
Testislerde dakikada takriben 50-200 bin adet sperm üretilir. Testislerin içindeki kanallarda oluşan spermler epididim isimi verilen kanal sistemi içine girerler. Burada da olgunlaşmaya devam eden spermler, epididimin kuyruk bölümüne geldiklerinde bağımsız hareket yeteneği kazanmış olurlar. Bir sperm hücresinin gelişimini bitirip olgun hale gelişi takriben 70 gün sürmektedir.
Sperm, 5-7 mikron boyunda, 3-4 mikron eninde, armut şeklinde baş, 2-3 mikron boyunda boyun ve 40-45 mikron uzunluğunda kuyruk bölümlerinden oluşmaktadır.
Spermin Dışarı Çıkışı
Cinsel uyarılma olduğunda sperm hücreleri, meni keseciklerinin ve prostatın salgıları, arka idrar yolu ve boşaltma kanallarında birikmeye başlarlar. Birikim için, prostat içindeki idrar kanalının mesane tarafındaki üst bölümü ve prostatın alt tarafındaki alt bölümü sfinkter sistemi (büzücü mekanizma) tarafından kapalı tutulur. Bu sayede biriken sıvılar mesaneye ve idrar yolundan dışarıya kaçmaz. Biriken sıvıya meni isimi verilir.
Cinsel uyarılma doruk noktasına eriştiğinde, boşalma refleksi tecrübe et olay başlar. Mesane tarafındaki iç sfinkter kapalı kalırken, dış sfinkter açılır. Aynı anda, idrar yolu üzerindeki ve boşaltma kanallarındaki adaleler, hızlı ve ritmik olarak adalerler. Bu adalemelerle birlikte meni, fışkırır tarzda birkaç hamle ile idrar deliğinden dışarı atılır.
YUMURTA HÜCRESİ İMALATI
Anne karnındaki ceninin bel kemiğinin her iki yanındaki dokular, ceninin kromozom yapısı dişi ise yumurtalık şeklinde farklılaşmaya başlar. Farklılaşan yumurtalıkta gebeliğin 6. haftasında yumurtanın ana hücreleri (oogonia) barizleşir. 20. haftaya kadar ana yumurta hücreleri ayrılarak çoğalır. Daha sonra, 46 kromozomlu(gen) bu hücreler kromozom sayısını yarıya indirecek ayrılma evresine girerler. Gebeliğin 7 ve 9. aylar arasında oluşan bu ayrılma bitirmez. Ayrılma evresinde kalan bu hücreler oosit ismini alırlar. Çevresi bir hücre tabakasıyla çevrilen oositler, yumurtalıkta suskunca beklemeye başlarlar. Bunların sayısı belirlidir ve daha sonra değişmez. Başka bir deyişle kadın yumurtalığı, erkektekinin aksine belli sayıda üreme hücresine sahiptir.
Doğumdan ergenliğe kadar, yumurtalıkta değişmeden bekleyen oositler, ergenlikten sonra gelişerek olgun yumurta hücresi haline geleceklerdir. Ancak, bunların %99’u çeşitli nedenlerle yok olurken, yalnızca %1 kadarı gelişerek yumurta hücresine dönüşmektedir.
YUMURTLAMA (OVULASYON)
Kadın periyodunun takriben 14. gününde beynin hipofiz(beyin orta bölümünde hormon salgılayan bölge) bölgesinden salgılanan hormonlardan LH’nin miktarı, aniden artar. Müteakiben olgun follikülün zarı çatlayarak yumurta hücresi serbest kalır. Bu olaya yumurtlama isimi verilmektedir.
Yumurtalıkta, yumurta hücresinin gelişmesi esnasında, östrojen ve progesteron isimli hormonlar üretilmektedir. Yumurtlamadan evvelki periyodun ilk döneminde östrojen, yumurtlamadan sonraki ikinci dönemde progesteron isimli hormon rahim içindeki dokuların, döllenmiş yumurtanın yuvalanmasına uygun hale gelmesini sağlar. Ters halde döllenmiş yumurta rahme yuvalanmayacak ve düşük olacaktır.
DÖLLENME
Döllenme, erkek üreme hücresi sperm ile dişi üreme hücresi yumurtanın buluşup spermin, yumurta içine girmesi halidir. Bu olay, kadın tüplerinden birisinin içinde gerçekleşir.
Cinsel ilişkide, boşalmadan sonra meni içerisindeki spermler, hızla serviks tecrübe et rahmin boyun bölümünden içeri girerler. Spermler buradan rahmin içerisinde yukarıya doğru ilerleyerek, tüplerin içerisine girer ve burada da ilerlemeye devam ederler.
Yumurta hücresi, kadın yumurtalığından serbest bırakıldıktan sonra karın boşluğunun alt bölümüne düşer. Düştüğü yer, tüplerin eldiven parmağı gibi uzantıları olan serbest ucuna yakındır. Yumurta hücresi, tüpün uzantıları tarafından tüpün içine alınır. Yumurta hücresi tüpün içinde rahim tarafına doğru yavaşça iletilir. Bu sırada tüp içine kadar erişmiş sperm hücresi varsa, döllenme için buluşma gerçekleşmiş olur.
Sperm ile yumurta hücresinin buluşmasından sonra sperm, baş bölümündeki eritici enzimlerle yumurtanın zarlarını delerek içine girer. Bir sperm yumurta içine girdikten sonra yumurta zarının özelliğini değiştirerek başka spermlerin yumurta içine girmesine izin vermez.
GEBELİK
Döllenmeden sonra, döllenmiş yumurta (zigot) takriben 30 saat, dıştan saptayabilir bir farklık olmaksızın suskun kalır. Bu sırada erkek ve dişiden gelen kromozomlar birleşmiş, yeni canlının kromozomları oluşmuştur. Rahim tüplerinin içinde gerçekleşen döllenmeden sonra, zigot tüpün içinde rahime doğru ilerler. Rahme erişmesi 3-5 gün sürer. Bu evrelerde zigot, ayrılarak çoğalır. Hücre sayısı 2, 4, 8, 16... olarak artar. Yuvalanma evresindeki zigot, bir boşluğu çevrelemiş, tek tabaka halinde dizilmiş hücrelerden oluşur. Bu hücre topluluğunun bir tarafındaki hücreler sayıca ve tabaka olarak daha fazla gelişir. Bu bölge rahime yapışma bölgesidir. Bu evredeki yeni canlıya embriyo isimi verilmektedir.
Yuvalanma döllenmeden sonra 5-8’ inci günlerde başlar, 9-10’ uncu günlerde bitirmiş olur. Başka bir deyişle kadının adetine daha 4-5 gün varken, döllenme ve yuvalanma işlemi bitirmiştir. Kadın, adetinin olmaması ile gebeliğini fark ettiğinde, embriyo yaklaşık 15-20 günlük olmuştur.
Embriyo, rahme yuvalandıktan sonra hızla gelişmesine devam eder. Döllenmeden sonra, ikinci aya kadar olan döneme, embriyo dönemi denilmektedir. Daha sonra fetüs ismini alan yeni canlı, doğuma kadar gelişimini devam ettirir.
Gelişen ceninde anormalliklerin çoğu ilk 12 haftada oluşur. Bu yüzden anne ilaç, aşı, zarar veren kimyevi maddeler, virüs ve bir takım enfeksiyonlar ile ışınım ve benzeri zarar verici tüm etkenlerden kaçınmalıdır.
Anne karnındaki cenin, plasenta isimi verilen (bebeğin eşi) yapıya göbek bağı ile bağlıdır. Plasenta da, rahme yapışıktır. Plasentada, anne kanı ile bebek kanı birbirlerine karışmaksızın besin ve çeşitli maddelerin alışverişi olur. Bu yolla cenin, besinlerini anneden alırken, artıklarını anneye verir. Plasenta, bir takım hormon, kimyevi madde, mikroorganizma ve küçük molekülleri geçirgendir. Bu yüzden annenin karşılaştığı bir takım zarar veren etkenler çocuğu da etkiler. Sözgelişi, annenin sigara kullanması ve içki alması dolaysız çocuğu etkiler. Keza, kederlerinde açığa çıkan hormonları, plasentadan geçerek cenini negatif istikamette etkiler.
Alakalı Konular:
- Sperm ve Yumurtanın Birleşmesi (Döllenme)
- Spermlerin Vajinadan Dışarıya Akması Gebeliği Engeller Mi?
- Gebelik Nasıl Oluşur?
- Hafta Hafta Gebelik
0 yorum:
Yorum Gönder