Anne karnında bebeğin çevrenini saran sıvıya, amniyon sıvısı denir. Gebeliğin rastgele bir döneminde, bu sıvıda azalma olursa buna oligohydramnios (bebeğin suyunun azalması) denir. Normalden fazla miktarda olmasına da polihydramnios (bebeğin suyunun fazla olması) denir.
Amniyon Sıvısı olarak adlandırılan sıvının bir hayli görevi vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
Enfeksiyonlara karşı bebeği savunur
Bebeği, travmalardan savunur. (sözgelişi ani darbeler ve karnınızı çarpma esnasında)
Bebeğin rahim içinde rahatça hareketini sağlayarak, adale iskelet sistemi gelişimine yardımcı
Rahim içi sıcaklığını sabit meblağ
Bebeğin kordonunun sıkışmasını ve basıya uğramasını engelleyerek, bebeğin oksijenlenmesine yardımcı olur
Bebek bu suyu soluyup, yuttuğundan, solunum ve sindirim yollarının gelişmesine katkıda bulunur.
Bebeğin suyunun azaldığından kuşku edilen vaziyetler, suyunuzun gelmiş olması ihtimali, bebeğin hareketlerinin azalmış olması ve karnınızın gebelik haftanıza göre normalden küçük olmasıdır. Aynı şekilde, rahim içi gelişme geriliği, gebelik tansiyonu, gebelik şekeri veyahut miad aşımınız varsa, bebeğin suyunun sık sık kontrol edilmesi gerekebilir.
Bebeğin suyunun değerlendirilmesi için ultrason yapılır. Doktorunuz bir takım ölçümler alarak, hesaplamalarda bulunur ve suyun normal miktarda olup olmadığını değerlendirir.
Amniyon sıvısının kaynağı nedir?
Hayatın üçüncü haftasından itibaren embriyonun üstünde çok küçük bir boşluk olarak ortaya çıkar. Kademeli olarak büyüyerek fetüsün çevrenindeki su kesesi oluşur. Bu keseyi dolduran amniyotik sıvı asal olarak keseyi oluşturan zarlardan ve dördüncü aydan itibaren böbreklerin çalışmaya başlaması ile fetüsün idrarından oluşur.
Amniyotik sıvının büyük bir bölümü %97 – 99’u su ve mineral tuzlarından oluşur. Bunun yanı sıra amniyosentez yapıldığında incelenen fetüsün cilt hücreleri, bakteri öldürücü özelliği olan proteinler, fetüsün cildini kaplayan beyaz salgı olan verniks ve hem de tüyler geri kalan bölümü oluşturur.
Amniyon sıvısı neden azalır?
İlk 6 ayda olan sıvı azlığında en ehemmiyetli nedenler bebekteki genetik ve anatomik meselelerdir. Bilhassa böbreklerin gelişmediği rahatsızlıklarda ve erken gebelik haftalarında sıvıda azalma alana gelir.
Diğer bir neden su kesesinin patlamasıdır. İlk 6 ayda olan sıvı azalmasının en ehemmiyetli neticesi bebek akciğerlerin gelişememesidir. Akciğer hipoplazisi isimi verilen bu vaziyette bebek miyadına kadar gelse dahi, ne yazık ki akciğerler ilk nefesle beraber açılamaz ve bebek büyük ihtimalle kaybedilir.
6 aydan sonra olan sıvı azalmasında en ehemmiyetli nedenler, annedeki hipertansiyon ve damarsal nedenler ile bunlara bağlı plasental yetmezliği ve bebekteki gelişme duraklamasıdır. Az beslenen bebeğin az idrar yapması, bu haftalardaki sıvı azalmasının ehemmiyetli sebebidir. Erken dönemlerdeki gibi su kesesinin patlaması da su azalmasına kapı aralar.
Amniyon suyunun az olması nelere yol açar ve nasıl rehabilitasyon edilir?
Amniyon – Amniyos (Amnios) sıvısının azalmasının tanısı kolaydır ve ultrasonografi ile belli olur. Sebebe yönelik bebeğin teferruatlı taranması ve vajinal kontrol ile rahim ağzından sıvı gelip gelmediğine bakılır. Gebelik haftasına göre bebeğin gelişimi ve sıhhati konusunda testler yapılması gerekmektedir. 6 aydan önce başlayan sıvı azalmasında ne yazık ki netice her vakit yüz güldürücü değildir.
Bilhassa doğuştan böbrek yokluğu veya gelişmemesi, beraberindeki anormallikler hasebiyle kayıp yüksektir. 6 aydan önce sıvı azalması tespit ettiğinde bebeğin kromozom testlerinin yapılması ehemmiyetlidir.
Bebeğin böbrekleri ve idrar kesesinin görülmesi, böbreklerin varlığı, böbrek faaliyetlerinin devam ettiğini gösterir. Bu esnada ultrasonografide tespit eden solunum hareketleri iyi istikamette pozitif bulgulardır. Bazen böbrekler net seçilemez ise amniyoinfüzyon isimi verilen ve amnios kesesi içine sıvı verilmesi ile bebeğin suyu arttırılır ve teferruatlı tarama için ortam sağlanmış olur. 6 aydan sonra olan sıvı azalmasında bebeğin yakından takibi, haftalık ve bazen haftada 2 kez NST, Fetal Biyofizik Profil ve doppler tetkikleri ile bebek izler. Aynı zamanda miyada yakın ise bebeğin doğurtulması gündeme gelebilir.
Gebelikte amniyon suyunun azalması nasıl engellenir?
Amniyon sıvısının az olması başka bir deyişle oligohidramnios gebelikte en sık son 3 ayda izlenir ve 42 haftayı geçmiş gebelerde daha sık görülür.
Amniotik sıvı;
Bebeğin içinde yüzdüğü, gelişiminin en ehemmiyetli destekçilerinden olan ve amnion kesesinin içini dolduran sıvıdır.
İlk haftalarda amniotik zar tarafından yapılır. Daha sonra anne kanı plasentadan sızarak bu sıvı miktarına katkıda bulunur.
Gebeliğin ikinci yarısından sonra fetusun idrarı da bu sıvının miktarını artırır.
Fetusun barsakları, midesi, akciğerleri gibi nerdeyse tüm boşlukları amnion sıvısı ile doludur.
Amnion sıvısı fetusun simetrik büyümesine yardımcı olur, bası nedeniyle bazı uzuvların gelişememesi vaziyetini engeller.
Bebeğin rahat hareket etmesini sağlayarak motor ve beyin gelişimine katkıda bulunur.
Ses, ışık, basınç, darbe gibi dışarıdan gelen ikazları absorbe ederek bebeği savunur.
Bebeğin ısısını tertip eder.
Muhtevanındaki maddelerin değişik kokuları ve tadları ile bebeğin duyu uzuvlarının gelişimini destekler.
500 mL altındaki sıvı varlığında Oligohidramnios tanısı konulabilir
Ultrasonla yapılan ölçümlerde amnion sıvısı azlığı tespit edebilir. 500 ml altında sıvı varlığında amnion sıvısının az olduğunu (oligohidramnios) söyleyebiliriz. Gebelerin takriben %8’inde sıvı azalması olabilir ve takriben %4’üne de oligohidramnios tanısı konabilir.
Oligohidramnios sebeplerini; anneye bağlı, bebeğe bağlı, plasentaya bağlı ve ilaçlara bağlı diye ayırabiliriz.
Bebekteki böbrek meseleleri, idrar yapamama gibi vaziyetler sıvı azlığına kapı aralayabilir.
Bebeğin kromozom anomalileri de oligohidramniosla birlikte olabilir.
Plasentanın az kanlanmasına kapı aralayan, damar daralmasıyla giden hipertansiyon veya kan volümünün azlığına bağlı hipotansiyon gibi vaziyetlerde bebeği besleyen kan azalır. Dolayısıyla idrar imalatı az olacağından amnion sıvısı azalabilir.
Amniotik sıvı azlığında ilk kontrol edilmesi şart olan, zarların erken yırtılıp yırtılmadığı ve vajenden su gelip gelmediğidir. Şayet bu vaziyet yoksa diğer sebepler araştırılmalıdır.
Annede hipertansiyon varsa bu durum erken teşhis edilip plasentayı besleyen damarlardaki direnç azaltılarak, plasentaya daha çok kan erişmesi ve dolayısıyla amnion sıvısının miktarının artması sağlanabilir. Yeniden annenin aşırı sıvı azlığı ve şeker hastalığı bu duruma sebep olabilir.
Bu sebepler arasında annenin hipertansiyonu ve bebeğin kromozom anomalileri en ehemmiyetlilerindendir.
Amnion sıvısının azalmaması için ne yapılabilir?
Amnion sıvısının azalmaması için alabileceğimiz tedbirler hudutludur.
Amnion sıvısının miktarı biraz da kan volümümüze bağlı olduğu için günde en az 2.5 litre su tüketmek, bunun yanında ayran, çorba, meyve suyu gibi yoğun sıvıları da almak gerekir.
Yeniden proteinden zengin beslenme, kasların güçlendirilmesi, hareket etmek damar dışına kaçan ve ödem oluşturan sıvıyı engelleyeceğinden kan volümünü artırır. Tansiyon yüksekliğini gözden kaçırmadan ihtiyaç duyulan tedbirleri almak hem bebeğin gelişimi hem de sıvı yapımı için ehemmiyetlidir.
Tüm bu tedbirlerle artırılamayan ve bebeği sıkıntıya sokan durumlarda ise amnioinfüzyon dediğimiz işlemle amnion kesesi içine sıvı ilave etmek olasıdır.
Çok sıvı tüketmek su miktarını arttırır mı?
Amniyos sıvısının miktarı dolaysız olarak annenin susuzluğu ile irtibatlı değildir. Ancak sıvı tüketimi amniyos suyuna yarar sağlar.
Amniyos suyu nasıl enfekte olur?
Bu çoğu kez vajinal veya idrar yolları enfeksiyonlarına bağlı olarak gelişir. Bazen de listeriyoz gibi anne kanında bulunan bakteriler enfeksiyona neden olabilir.
Sıvının fazla olması nelere yol acar ve nasıl tedavi edilir?
Ultrasonda bebeğin çevreninde görülen siyah kısımlar amniyon sıvısıdır. Gebelik başlangıcında fetüs bu sıvının içinde serbest yüzerken sonlara doğru ağırlığının artması ile amniyotik sıvı bebeğin çevreninden cepçikler olarak görünür. Amnion sıvısı miktarının normal olması bebeğin sıhhatli olduğunu gösteren ehemmiyetli bir belirtidir. Fazla miktarda amniyotik sıvı olabilir. Amniyotik sıvı miktarında dönem dönem farklıklar olabilir. Bu durum gebeliğin gelişimi açısından bir mesele yaratmaz. Sıvı miktarının rahim boyutlarına göre fazla arttığı durumlarda 2 litre veya daha fazlası durumlar kaygı vericidir. Bu vaziyete polihidramniyos isimi verilir. Bu vaziyet sıvının fazla üretilmesine bağlı olabileceği gibi, fetüs tarafından yetersiz imalata de bağlı olabilir.
Anneye bağlı sebeplerden en sık rastlanılanları diyabet ve kan uyuşmazlığıdır. Bu vaziyette sıvının fazla salgılanması söz konusudur. Bazen de bebeğin yutmasına mani olan yemek borusu ve mide çıkışındaki darlıklar da sıvının emilmesini engelleyerek hidramniyosa kapı aralayabilir. Hidramniyos rahimde fazla gerilmeye kapı aralayarak doğum sancılarını başlatarak erken doğuma sebep olabilir. Bu rizikosu engellemek için bazen ilaç rehabilitasyonu yeterli olmakta. Ancak bu rehabilitasyonun yeterli olmadığı vaziyetlerde sıvının bir iğne yardımıyla boşaltılması gerekmekte.
0 yorum:
Yorum Gönder